Anasayfa / ACTUEL / Next-gen foams: Where ergonomics and sustainability meet

Next-gen foams: Where ergonomics and sustainability meet

Foam technologies that are breathable, recyclable, memory-enhanced and derived from natural sources are reshaping the future of sleep for both the planet and human health.

 

Foam is no longer just filling—it’s engineered comfort

Foam has been a staple in mattress manufacturing for decades. But today, it has evolved far beyond its traditional role as a filler. From memory foams to hybrid structures enriched with natural ingredients, modern foam layers have become one of the core components of sleep ergonomics.

While conventional polyurethane (PU) foams still dominate the low-cost segment, consumer expectations have shifted dramatically. Modern users now seek not only softness, but also support, breathability, eco-friendliness and even visual appeal. This shift has driven foam manufacturers to embrace more innovative, multi-layered and functional compositions.

New-generation foam technologies optimize pressure distribution across the body, promoting spinal alignment and long-term posture health. Open-cell viscoelastic foam structures also improve airflow and reduce sweat-related discomfort. What’s more, the emergence of recyclable foams supports the mattress industry’s broader sustainability mission.

 

 

From nature to the bed: Bio-based and green foam solutions on the rise

Replacing petrochemical materials with natural oils and plant-based polyols has become one of the most exciting trends in mattress manufacturing. Foams made with soy, castor, or sunflower oils appeal to environmentally conscious consumers and reduce both carbon footprints and VOC (volatile organic compound) emissions.

Several European producers have adopted water-based foaming systems that improve energy efficiency during production. For instance, EUROPUR member companies are investing in solvent-free technologies to meet high environmental standards and certifications like LEED and Greenguard. This green shift is giving rise to a new product category: “eco-luxury”—luxury with a conscience.

Turkish manufacturers are also stepping into this space. Brands like Bioflex, Natural Foam, and EcoSleep are gaining traction both in the domestic market and across European exports.

 

Foam meets tech: Silence, cooling, and safety in one layer

Today’s functional foam designs go well beyond comfort. Sound-absorbing foams are being used in hotels and transportation mattresses to reduce external noise and promote acoustic rest. Fire-retardant (B1-rated) foams are now standard in premium and medical-grade beds, meeting advanced safety expectations.

Cooling gel-infused foams are also on the rise. These materials reduce surface temperature by several degrees, enabling faster transition into deep sleep. For users in hot climates or experiencing menopause-related night sweats, these innovations are game-changers.

 

 

Data-collecting foams: The new era of sleep engineering

With embedded sensor technology, some high-tech foams now function as data collectors, not just structural components. Used in smart mattresses, these foams can track body movement, heart rate, and breathing to analyze sleep quality. This tech-driven approach is gaining popularity in wellness-focused bedding categories.

Moreover, the development of multi-zone foams allows for tailored sleep experiences. From dual-sided firmness to modular systems and age-specific firmness calibrations, these innovations push the boundaries of personalized sleep. Foam is no longer just comfort—it’s the backbone of modern sleep engineering.

 

 

 

***

 

Yeni nesil süngerler: Ergonomi ve sürdürülebilirlik aynı yapıda buluşuyor

 

Nefes alabilen, geri dönüştürülebilir, hafızalı ve doğal kaynaklardan elde edilen sünger teknolojileri, hem gezegenin hem de insan sağlığının gelecekteki uykusunu yeniden şekillendiriyor.

 

Sünger artık yalnızca bir dolgu değil—mühendislik ürünü bir konfor

Sünger, onlarca yıldır yatak üretiminin temel malzemelerinden biri olageldi. Ancak günümüzde, geleneksel dolgu işlevinin çok ötesine geçen bir evrim yaşadı. Hafızalı süngerlerden, doğal içeriklerle zenginleştirilmiş hibrit yapılara kadar modern sünger katmanları, artık uyku ergonomisinin ana bileşenlerinden biri haline geldi.

Geleneksel poliüretan (PU) süngerler düşük maliyetli segmentte hâlâ yaygın olsa da, tüketici beklentileri dramatik biçimde değişmiş durumda. Günümüz kullanıcıları yalnızca yumuşaklık değil; aynı zamanda destek, hava geçirgenliği, çevre dostu yapı ve estetik tasarım da talep ediyor. Bu değişim, sünger üreticilerini daha yenilikçi, çok katmanlı ve işlevsel kompozisyonlara yönlendirdi.

Yeni nesil sünger teknolojileri, vücut basıncını optimum şekilde dağıtarak omurga hizalamasını destekliyor ve uzun vadede duruş sağlığını koruyor. Açık hücreli viskoelastik sünger yapıları ise hava dolaşımını artırıyor ve terlemeye bağlı rahatsızlıkları azaltıyor. Bununla birlikte, geri dönüştürülebilir süngerlerin ortaya çıkması, yatak endüstrisinin sürdürülebilirlik misyonuna da katkı sağlıyor.

 

 

Doğadan yatağa: Biyo bazlı ve yeşil sünger çözümleri yükselişte

Petrokimya bazlı malzemelerin yerine doğal yağlar ve bitkisel polioller kullanmak, yatak üretiminde en heyecan verici trendlerden biri haline geldi. Soya, hint yağı veya ayçiçek yağı ile üretilen süngerler, çevreye duyarlı tüketiciler için cazip hale geliyor ve hem karbon ayak izini hem de VOC (uçucu organik bileşik) emisyonlarını azaltıyor.

Avrupalı birçok üretici, üretim süreçlerinde enerji verimliliğini artıran su bazlı köpükleme sistemlerini benimsedi. Örneğin, EUROPUR üyesi firmalar, çevre standartlarını karşılamak ve LEED ile Greenguard gibi sertifikaları elde etmek amacıyla solvent içermeyen teknolojilere yatırım yapıyor. Bu yeşil dönüşüm, “eko-lüks” olarak adlandırılan yeni bir ürün kategorisini doğuruyor: vicdanlı bir lüks anlayışı.

Türk üreticiler de bu alana güçlü adımlarla giriş yaptı. Bioflex, Natural Foam ve EcoSleep gibi markalar, hem iç pazarda hem Avrupa ihracatında dikkat çekici bir ivme yakaladı.

 

Sünger teknolojiyle buluşuyor: Sessizlik, serinlik ve güvenlik bir arada

Günümüzde işlevsel sünger tasarımları yalnızca konforla sınırlı değil. Özellikle otellerde ve ulaşım araçlarındaki yataklarda kullanılan ses emici süngerler, dış gürültüyü azaltarak akustik dinlenme sağlıyor. Aynı şekilde, B1 sınıfı yanmaz süngerler artık medikal ve üst segment yataklarda standart haline geldi.

Soğutucu jel katkılı süngerler de giderek yaygınlaşıyor. Bu tür malzemeler, yüzey sıcaklığını birkaç derece düşürerek kullanıcının daha hızlı şekilde derin uykuya geçmesini sağlıyor. Özellikle sıcak iklimlerde yaşayanlar veya menopoz dönemine bağlı gece terlemeleri yaşayan kullanıcılar için bu tür çözümler büyük fark yaratıyor.

 

Veri toplayan süngerler: Uyku mühendisliğinde yeni dönem

Bazı yüksek teknoloji süngerler, gömülü sensör yapıları sayesinde artık yalnızca yapısal değil, aynı zamanda veri toplayıcı birer unsur olarak çalışıyor. Akıllı yataklarda kullanılan bu süngerler, kullanıcının hareketlerini, kalp atışını ve nefes alıp verişini takip ederek uyku kalitesini analiz ediyor. Bu teknoloji odaklı yaklaşım, özellikle wellness ve sağlığa odaklı yatak kategorilerinde hızla popülerleşiyor.

Ayrıca çok bölgeli süngerlerin geliştirilmesi, kişiselleştirilmiş uyku deneyimlerinin önünü açtı. Çift taraflı sertlik seçenekleri, modüler sistemler ve yaşa özel sertlik dereceleriyle donatılan bu yapılar, kişiselleştirilmiş uyku anlayışını yeni bir seviyeye taşıyor. Sünger artık yalnızca bir konfor katmanı değil; modern uyku mühendisliğinin temel taşı konumunda.

Cevapla